SGDD - Askıdaki Yaşamlar & Algıdaki Yaşamlar

madde14 sitesinden
Jaakpaat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 08.58, 27 Nisan 2016 tarihli sürüm (1 revizyon içe aktarıldı)
(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) tarafından 2011 yılında yayınlanan Askıdaki Yaşamlar & Algıdaki Yaşamlar projesi araştırma raporunun özet bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.


Raporun Türkçe tam metnini pdf formatında indirmek için tıklayınız.





ÖNSÖZ


Son 20 yıl içersinde Türkiye küresel göç bağlamında önemli bir aktör haline geldi. Türkiye‟nin özel konumu; göç alan, göç veren ülke ve bir geçiş ülkesi olması nedeniyle, jeo-stratejik konumundan kaynaklanır. Türkiye son zamanlarda, özellikle İran, Irak, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Sudan ve Somali gibi ülkelerden Avrupa Birliği ülkelerine, kısmen de Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada‟ya gidiş yolunda, geçiş güzergâhında bulunan Türkiye‟ye giriş yapmaya çalışan düzensiz göçmenlerin baskısı ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu çok büyük göçmen grubunun yanı sıra, Balkan ülkeleri ve eski Doğu Bloğu ülkelerinden gelen daha küçük bir grup da Türkiye‟yi yaşanılacak ve çalışılabilecek bir hedef ülke olarak değerlendirmektedir.


Ancak, siyasal-yönetsel mekanizmalar ve insanların ülkelerini terk etmek yönündeki kararlarının arkasındaki yapısal nedenler hakkında gerekli bilgiyi sağlayan kurumlar oluşturmak ya da teknik ve hukuki araçlar (sistematik bir Göçmenlik Yasası gibi) oluşturmak açısından özellikle sığınmacılık ve mültecilik konuları ile ilgili alana ilişkin yukarıda sözü edilen nüfus hareketlerinin sonuçları ile başa çıkmak için harcanan çabanın aksine, halk arasında göçmenlik bilinci (geniş anlamda) ve iltica ile ilgili konular (dar anlamda) –ılımlı şekilde ifade etmek gerekirse- “azgelişmiş”tir.


Bu sebepten ötürü, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği‟nin (SGDD) temel faaliyet alanlarından biri; halkı göçmenliğin sosyal ve insani boyutları, insanları ülkelerini terk etmeye zorlayan nedenler, göçün bütün boyutlarıyla tüm insanlığı ilgilendirdiği gerçeği ve bu nedenle ulusal düzeyde sınırlandırılamayacağı konusunda bilgilendirmektir. Böylesi bir çabanın ön koşulu halk arasında iltica konusuna ilişkin algıların mevcut durumu hakkında sahip olunan bilgidir. Ancak, sadece bu algılar hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, yönetsel ve teknik boyutların yanı sıra insani ve toplumsal boyutları da içeren çözümler bakımından konuya yaklaşmak için yararlı stratejiler geliştirilebilir. Bu nedenlerle SGDD, Avrupa Birliği uygulamalarıyla uyumlu ve eşgüdümlü ulusal iltica prosedürlerinin bir parçası olarak, sığınmacıların başvuru süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan kabul merkezlerinin kurulacak olduğu 7 bölgede bir araştırma çalışması gerçekleştirdi. Projenin amacı, insanların genelde sığınma ve göç ile ilgili ne düşündüğü ve ne kadar bildiğini ortaya çıkarmak ve kendi çalışma ve yaşam alanlarının yanı başında kabul merkezlerinin kurulmasının kabul etmeleri ya da reddetmeleri üzerinde bir etkisi olup olmayacağını tespit etmekti. Bu sonuçlar, eksik bilgiden kaynaklanan önyargıların giderilmesi için yakın gelecekte geliştirilecek olan olası stratejilerin ön koşulu olarak değerlendirilecektir.


Proje, Türkiye‟de “farkındalık” konusuna odaklanan ilk projedir. Birçok Avrupa ülkesinde genellikle göç ve iltica konusunun, özellikle seçim dönemlerinde siyasi söylemin bir parçası haline geldiği ve kimi zaman popülist bir tarzla halkı etkileyerek uluslararası siyaseti şekillendiren bir araç olarak kullanıldığı gerçeğinden hareketle, belki de olumlu bir söylemle Türkiye‟de (hala) farklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda, iltica ve göç konularına ilişkin halka tarafsız bilgiler sağlayarak sığınmacılar ve onları kendi ülkelerini terk etmeye iten sebepler hakkında halk arasındaki önyargıları yok etmek için hala bir şans olduğunu söylemek gerçekçi gibi görünüyor. STKların söz konusu bu bilgiyi sağlamak konusunda sorumlulukları vardır. Bu araştırma Türkiye‟de bu sürecin başlamasında (en önemlisi olmasa da) önemli bir basamaktır ve özellikle göç alan ülkelerin halkları arasında toplumsal farkındalığı artırmaya çalışan dünya çapında çok sayıda faaliyetin arasında görülmelidir.



Raporlar.jpg
Raporlar

Konuya Göre: Türkiye · Suriye · Yunanistan · Avrupa · Ortadoğu · Afrika · Asya · LGBTQ+ · İklim Mültecileri
Yıllara Göre: 1989 · 1999 · 2000 · 2001 · 2002 · 2003 · 2004· 2005 · 2006 · 2007 · 2008 · 2009 · 2010 · 2011 · 2012 · 2013 · 2014 · 2015 · 2016 · 2017 · 2018 · 2019 · 2020 · 2021 · 2022 · 2023