Reza Mohamadi ve Arach Ahmadian / Türkiye

madde14 sitesinden
Şuraya atla: kullan, ara

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi · AİHM Kararları · Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtüzüğü

Reza Mohamadi ve Arach Ahmadian / Türkiye
Aihmlogo.jpg
Başvurucu Reza Mohamadi ve Arach Ahmadian
Davalı Ülke Türkiye
Başvuru No 1163/08 ve 1170/08
Karar Tarihi 1 Eylül 2009
Kaynak Adalet Bakanlığı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı


REZA MOHAMADI VE ARACH AHMADIAN/Türkiye[1]


Başvuru No. 1163/08 ve 1170/08

Strazburg

1 Eylül 2009


İKİNCİ DAİRE


OLAYLAR


Başvuranlar Reza Mohamadi ve Arach Ahmadian, 1974 doğumlu İran vatandaşlarıdır. AİHM’ye başvuru yaptıkları tarihte Şırnak’taki Silopi polis karakolunda tutuklu bulunmaktaydılar. Şu an nerede oldukları bilinmemektedir. Türk Hükümeti’ni (“Hükümet”), kendi Vekili temsil etmiştir.


Dava olayları, taraflarca sunulduğu şekliyle, aşağıda kaydedildiği gibi özetlenebilir.


Başvuranlar, İran Halkın Mücahitleri Örgütü’nün (İHMÖ) eski üyeleridir ve Türkiye’ye gelmeden önce Amerikan güçlerinin Irak’ta kurdukları bir kampta yaşamışlardır. Başvuranlara Irak’ta bulundukları süre içerisinde, 5 Mayıs 2006’da, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği yetkisi altında mülteci statüsü verilmiştir.


7 Ocak 2008’de başvuranlar, yanlarında beş kişiyle birlikte yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yapmışlardır. Güvenlik güçlerince yakalanmışlardır.


8 Ocak 2008’de başvuranların eski temsilcisi mevcut başvurularda bulunmuş, yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yapan diğer şahıslar hususunda dört dava açmış (başvuru numaraları 1157/08, 1165/08, 1174/08 ve 1175/08) ve AİHM’den başvuranların İran’a ya da Irak’a sınır dışı edilmelerinin durdurulmasını talep etmiştir.


10 Ocak 2008’de davaya bakan Daire Başkanı, tarafların yararı ve AİHM önündeki yargılamanın selâmeti açısından, Türk Hükümeti’ne AİHM İç Tüzüğü’nün 39. maddesi uyarınca, başvuranların 23 Ocak 2008 tarihine kadar İran’a sınır dışı edilmemeleri gerektiğini bildirmeye karar vermiştir.


23 Ocak 2008’de Daire Başkanı, AİHM başvuruları sonuca bağlayana kadar, 39. maddenin uygulanmasına devam edilmesine karar vermiştir.


30 Ocak 2008’de başvuranlar ve diğer beş kişi, Silopi polis karakolundan salıverilmiş ve Silopi’de polis denetimi altında bulunan bir otelde kalmalarına izin verilmiştir. 30 Ocak ve 16 Şubat 2008 tarihleri arasında her gün Silopi polis karakoluna rapor vermişlerdir. 16 Şubat 2008’de ortadan kaybolmuşlardır. Ulusal makamlar tarafından, başvuranlar ve diğer beş kişi hususunda arama emri çıkartılmıştır. Sözkonusu kişilerden bir kısmı daha sonra AİHM’ye, hala Fransa, İsviçre ve Hollanda’da yaşamakta olduklarını bildirmişlerdir ancak başvuranların nerede oldukları bilinmemektedir.

1 Temmuz 2008’de başvuranların yasal temsilcisi AİHM’ye başvuranlardan haber alamadığını ve bundan böyle kendilerini AİHM önünde temsil etmek istemediğini bildirmiştir.


Bugüne kadar başvuranlar AİHM ile irtibat kurmamıştır.


ŞİKAYETLER


Başvuranlar, AİHS’nin 2. ve 3. maddelerine dayanarak İran’a ya da Irak’a gönderilmelerinin, eski İHMÖ üyesi olmaları nedeniyle kendilerini gerçek bir ölüm ya da kötü muamele riski ile karşı karşıya bırakacağından şikayetçi olmuşlardır. Başvuranlar ayrıca AİHS’nin 13. maddesi uyarınca sığınma talebinde bulunmaktan ve sınır dışı edilmeye itiraz etmekten alıkonulduklarını iddia etmişlerdir.


Başvuranlar, AİHS’nin 5. maddesinin 2. ve 4. paragrafları uyarınca, tutuklanma nedenlerinin kendilerine bildirilmediğini ve bu nedenle, tutuklanmalarının kanuna uygunluğuna itiraz edemediklerini kaydetmişlerdir.


HUKUK


AİHM, ortak olay geçmişlerini göz önüne alarak başvuruları birleştirmenin uygun olduğu sonucuna varmıştır.


AİHM ayrıca başvuranların, Silopi polis karakolundan salıverilmeleri ardından AİHM ile irtibat kurmadıklarını kaydeder. Başvuranlar eski yasal temsilcilerine, kendi adlarına mevcut davaya bakmaya devam etme yetkisini de vermemişlerdir. Ayrıca, başvuranların şu an nerede oldukları bilinmemektedir.


AİHM, bu koşullar altında, başvuranların AİHS’nin 37. maddesinin 1. paragrafının (a) bendi uyarınca bundan böyle başvurularına devam etmek istemediklerinin kabul edilebileceği kanaatindedir. Ayrıca, 37. maddenin 1. paragrafı in fine uyarınca, AİHS’de ve ek Protokolleri’nde tanımlanan ve davanın incelenmesine devam edilmesini gerekli kılan insan haklarına saygı hususunda özel koşullar tespit etmemiştir. Yukarıda kaydedilenler ışığında, davanın kayıttan düşürülmesi ve AİHM İç Tüzüğü’nün 39. maddesinin uygulanmasına devam edilmemesi uygundur.


Bu gerekçelere dayalı olarak, AİHM oybirliğiyle


Başvuruları birleştirmeye;


Başvuruların kayıttan düşürülmelerine karar vermiştir.




  1. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir