No:69 Statü’nün Durdurulması

madde14 sitesinden
Jaakpaat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 08.52, 27 Nisan 2016 tarihli sürüm (1 revizyon içe aktarıldı)
(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK)

BMMYK Yürütme Komitesi · EXCOM Kararları · BMMYK Kılavuz İlkeleri · BMMYK Tüzüğü


No: 69 (XLIII) – 1992 STATÜ’NÜN DURDURULMASI

Yürütme Komitesi,

Diğerlerinin yanı sıra, bir ülkede meydana gelen koşul değişiklikleri mültecilerin artık o ülkede uluslararası koruma almasını gerektirmeyecek ölçüde etkili ve kalıcı olduğunda ve bazı kişiler için geçerli olan mevcut zorlayıcı nedenlerin mülteci statüsünün devamını gerektirdiğinin kabul edilmesi durumunda kişinin kendi ülkesinin korumasından yararlanma olasılığını artık geri çeviremediğinde 1951 Sözleşmesi’nin IC(5) ve (6) Maddesi’ndeki durdurma hükümlerinin kullanılabileceğinin altını çizen 65 (XLII) No’lu Karar’ı yeniden gündeme getirerek,


1951 Sözleşmesi’ndeki durdurma maddelerinin uygulanmasının sadece Taraf Devletlerin elinde bulunmasını ancak Yüksek Komiser’in, söz konusu Sözleşme’nin 35. Maddesi’nde belirtildiği gibi, 1951 Sözleşmesi’nin hükümlerinin uygulanmasının denetlenmesi konusundaki görevine uygun olarak çalışmalarda yer alması gerektiğini göz önüne alarak,


Yüksek Komiser’in, Ofis (Komiserlik) Tüzüğü’nün bazı mültecilerle ilgili olarak kendisine tanımış olduğu yetkinin son bulduğuna dair herhangi bir beyanının hem 1951 Sözleşmesi’nin hem de durdurma hükümlerinin uygulanması konusunda Devletlere yardımcı olabileceğini kaydederek,


Durdurma hükümlerini net bir biçimde yerleşik süreçler kullanarak uygulamaya yönelik dikkatli bir yaklaşımın mültecilere, statülerinin menşe ülkede mevcut olan ancak temel bir nitelik taşımayan geçici değişiklikler ışığında gereksiz gözden geçirme işlemlerine maruz bırakılmayacağının garantilenmesi için gerekli olduğuna inanarak,


(a)“Durdurulmuş koşullara” bağlı durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili herhangi bir karar alırken Devletlerin, baskı korkusuna neden olan bazı unsurların yanı sıra genel insan hakları koşulları da dahil olmak üzere, mülteci statüsünün verilmesine yol açan durumun nesnel ve kanıtlanabilir bir biçimde ortadan kalkmış olduğunun garantilenmesi için milliyet ya da menşe ülkedeki değişikliklerin temel karakterini dikkatle değerlendirilmesinin gerektiğini vurgulamaktadır;


(b)Devletlerin yapmakta olduğu bu tür değerlendirmelerin temel bir unsurunun, diğerlerinin yanı sıra özellikle BMMYK da dahil olmak üzere ilgili diğer uzman organlardan elde edilen uygun bilgiler kullanılmasıyla ortaya çıkarılan değişikliklerin asli, sabit ve kalıcı niteliği olduğunun altını çizmektedir;


(c)“Durdurulmuş koşullar” durdurma hükümlerinin, mesnetli bir zulüm korkusu taşımaya devam eden mültecilere uygulanmaması gerektiğini vurgulamaktadır;


(d)Bu nedenle de, söz konusu durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili bir grup ya da sınıf kararından etkilenen tüm mültecilerin, istek üzerine, kendi bireysel durumları ile ilgili koşullar bağlamında durumlarının yeniden gözden geçirilmesini talep etme olasılığına sahip olmaları gerektiğini kabul etmektedir;


(e)Zorlu durumları bertaraf etmek amacıyla Devletlerin ciddi bir biçimde, kendi ülkelerinin sağlamış olduğu korumadan yeniden yararlanmayı reddetmeleri nedeniyle önceden maruz kalmış oldukları zulümler sonucunda ortaya çıkan zorlayıcı nedenleri bulunan kişiler için önceden kazanılmış hakları koruyan uygun bir statü belirleme çalışması yapmalarını önermekte ve ayrıca mevcut koşulları tehlikeye sokmayacak uygun düzenlemelerin, söz konusu ülkede uzun süre kalmanın sonucunda ortaya çıkan güçlü ailevi, sosyal ve ekonomik bağlar nedeniyle sığınma ülkesinden ayrılması beklenemeyen kişilerle ilgili yetkililer tarafından aynı şekilde ele alınmasını tavsiye etmektedir;


(f)Durdurma hükümlerine işlerlik kazandıran kararların yürürlüğe girmesi sırasında Devletlerin her tür durumda sonuçtan etkilenen birey ve grupların durumu ile yakından ilgilenmesini ve hem sığınma ülkelerinin hem de menşe ülkelerin geri dönüşün adil ve onurlu bir biçimde yapılmasının sağlanmasını tavsiye etmektedir. Mümkünse, geri dönüş yapan kişilere verilen gerekli geri dönüş ve yeniden bütünleşme yardımları, ilgili uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere uluslararası toplulukça sağlanmalıdır.