AB Komisyonu 2007 Türkiye İlerleme Raporu

madde14 sitesinden
Şuraya atla: kullan, ara

Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Parlamentosu'na ve Konsey'e sunulan "Türkiye 2007 Yılı İlerleme Raporu"nda göç ve iltica alanını içine alan Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. fasılın Türkçe tercümesini aşağıda bulabilirsiniz.

Raporun Türkçe tam metnine ulaşmak için tıklayınız.





Fasıl 24: Adalet, Özgürlük ve Güvenlik


Göç alanında sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Müktesebatla uyum sağlamak amacıyla göç ve iltica konularında 2005 Mart ayında kabul edilen Ulusal Eylem Planının uygulamasına ilişkin olarak ilave adımlar atılmıştır. Ulusal Eylem Planının eşgüdümünden ve etkin bir şekilde
uygulanmasını sağlamakla sorumlu bütün icracı Bakanlıklar ile kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan görev gücü yeniden faaliyete geçirilmiştir. “Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı”nda yer verilen göç ve iltica alanlarındaki hukuki reformların öngörülen zaman diliminde yapılması elzemdir.


Yakalanan yasadışı göçmen sayısında, 2005 yılındaki 57.428’den 2006 yılında 51.893 sayısına küçük bir düşüş yaşanmıştır. 2007 yılının ilk yedi ayında 32.151 yasadışı göçmenin yakalandığı bildirilmiştir. Yasadışı göçmenlere barınak sağlama yeteneğini arttırmak amacıyla, İstanbul’da 200 kişilik yeni bir merkez açılmıştır.


2001 yılında imzalanan Suriye ile ikili geri kabul anlaşması Türkiye tarafından onaylanmıştır. Anlaşma, diğer ülkenin topraklarında yasadışı olarak bulunan Türk ve Suriye vatandaşları ile üçüncü ülkelerin vatandaşlarının geri kabulü konusunda düzenlemeler yapmaktadır. Pakistan, Sri Lanka, Ürdün, Özbekistan, Lübnan ve Libya ile ikili geri kabul anlaşmaları konusunda müzakereler devam etmektedir.


Türkiye ile Komisyon arasında geri kabul anlaşması konusundaki müzakerelerin son turu 2006 Aralık ayında gerçekleştirilmiştir. Konu hakkında o dönemden bu yana bazı temaslar yapılmıştır. Ancak, müzakerelerde herhangi bir yeni gelişme kaydedilmemiştir.


İltica alanında, iltica düzenlemelerinde yetki ve sorumlulukların paylaştırılmasına hazırlık ve daha iyi kabul ve barındırma düzenlemeleri konularında sınırlı bir ilerleme olduğu söylenebilir. İçişleri Bakanlığı, BMMYK ile işbirliği içinde, iltica başvurularının değerlendirilmesi konusunda eğitim vermiştir. İltica başvurusu yapanları daha iyi bilgilendirmek için yedi dilde (İngilizce, Rusça, Fransızca, Somalice, Arapça, Farsça ve Kürtçe) yeni broşür hazırlanmıştır. Uygulama yönergesinin yayımlanmasını müteakip iltica için başvuranların hakları ile yasal temsilcilerinin dosyaya ulaşma hakları genişlemiştir.


Raporun kapsadığı dönemde mülteci adaylarının sayısı artmıştır. 2005’te iltica için başvuranların sayısı 2.909 iken, 2006’da bu sayı 3.520 olmuştur. 2007’inin ilk sekiz ayında, 3.210 kişi iltica talebinde bulunmuştur. 2007 Eylül ayı itibariyle, 12.150 mülteci adayı Türkiye’de ikamet etmektedir.


İltica için başvuranların çocukları Türk okullarına gitme hakkına sahiptir. İlköğretim okullarına ücretsiz devam edebilmektedirler. Okul yaşına gelmiş 1.045 çocuk mülteci adayından 312’si okula devam etmektedir. Mülteci adaylarında eğitim imkânlarına ilişkin farkındalığın arttırılması gerekmektedir.


Tüm mülteci adaylarının (adli yardım sağlanması da dâhil olmak üzere) adil ve standartlaştırılmış bir iltica sürecinden geçmesi ve uygulamada yeknesaklığın sağlanabilmesi için, özellikle uluslararası havalimanlarındaki uygulamalar bakımından, yeni bir mevzuata
gereksinim duyulmaktadır. Yargılamanın temyiz aşamasında iltica davalarının esaslarının değerlendirilmesinin sağlanması için adımlar atılmasına ihtiyaç vardır. Bu alandaki uyumun oluşturulabilmesi için, iltica konusunda yeni bir kanun, 1951 Cenevre Sözleşmesindeki coğrafi sınırlamanın kaldırması, münhasıran iltica konularında uzmanlaşmış personele sahip ve iltica başvurularını bağımsız bir biçimde inceleyecek yetkili bir iltica mercii ihdas edilmesi kilit konular olarak kalmaya devam etmektedir. Aynı husus yakalanan yasadışı göçmenler arasında mülteci adaylarının belirlenmesi mekanizmalarının oluşturulması ve bu kişilerin BMMYK ile irtibata geçirilmesi konularında da geçerlidir.


Vize politikası konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Konsolosluk ve sınır yetkilileri tarafından kullanılan yeni vize talimatının uygulanmasıyla müktesebata uyum konusunda ilave ilerleme sağlanmıştır. İtalya, AB pozitif vize listesine dâhil edilmiştir. AB vize listesiyle uyum için pozitif listeye sekiz ülkenin daha dâhil edilmesi gerekmektedir. Negatif liste ile uyum konusunda çabaların sürdürülmesi kilit bir konu olmaya devam etmektedir. Azerbaycan, Moğolistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’a vize muafiyeti tanınması müktesebatla
uyumlu değildir. Havalimanı transit vizesi ihdas edilmesi ve sınırda vize verilmesi uygulamasının iptal edilmesi için adımlar atılmalıdır. Türkiye, 17’si AB üyesi ülke olmak üzere halen 35 ülkenin vatandaşlarını sınırda vize verilmesi uygulamasına tâbi tutmaktadır. Sahte ve
tahrif edilmiş belgelerin kontrol edilebilmesi için Türk konsolosluklarının kapasitesinin arttırılması gerekmektedir. Türkiye, vize ve seyahat belgeleri için AB güvenlik teçhizatı ve standartları ile uyum konusunda çabalarını sürdürmelidir.


Dış sınırlar ve Schengen konusunda, sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Entegre sınır yönetimi konusundaki Ulusal Eylem Planının uygulamasına, diğerlerine ilaveten siyasi düzeyde kurumlar arası eşgüdüm toplantıları ve uygulama süreçlerine ilişkin rehber hazırlanması gibi unsurlarla başlanmıştır. Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı sınırdan geçen insanların izlenmesi konusunda veri bankalarını paylaşmaya başlamışlardır. Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde bir risk analizi birimi kurulmuştur. İzmir’de yeni bir deniz sınır kapısı; Sivas ve Malatya’da ise iki hava sınır kapısı açılmıştır. Bazı sınır kapılarının yenilenmesine devam edilmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğünde bir risk analizi birimi kurulması için çaba gösterilmelidir. Ulusal Eylem Planı, somut eylemlerin, hedeflerin, gerçekçi zaman
sınırlamalarının, sorumlu mercilerin ve önemli bir yatırıma ihtiyaç duyulacak her bir eylem için tahmini bütçenin tanımlanacağı daha kesin bir yol haritası ile desteklenmelidir. Yeni bir sınır güvenlik idaresinin kurulmasına ilişkin olarak somut bir adım atılmamıştır. Sınır personelinin
eğitilmesi ve mesleki becerilerinin geliştirilmesi, risk analizi yeteneği ve kontrol cihazlarının modernizasyonuna daha fazla dikkat gösterilmelidir. 


Cezai konularda yargı işbirliği alanında ilerleme kaydedilmemiştir. Yargı kurumları arasında doğrudan irtibat, yabancı yargı kararlarının doğrudan uygulanması, çifte cezalandırmanın önlenmesi ve iadenin reddedilmesi dayanaklarının kapsamının sınırlandırılmasına Türk hukuk
sistemi cevaz vermemektedir. Cezai konularda istinabe büyük ölçüde ikili anlaşmalarla sağlanmaktadır ve bu konudaki mevzuat AB standartları ile uyumlu değildir. Türkiye 2001 yılından bu yana Eurojust ile işbirliği yapmaktadır; ancak, herhangi bir işbirliği anlaşması
imzalanmamıştır. Karşılıklı Adli Yardımlaşma konusunda özel bir mevzuat yoktur.


Polis işbirliği konusunda sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Türkiye, polis işbirliği konusunda belli başlı bütün uluslararası sözleşmelere taraftır ve bu konuda bazı ikili anlaşmalar da imzalamıştır. Bilgi güvenliği konusunda mevzuatın olmaması, uluslararası alanda işbirliğini
güçleştirmekte ve Europol ile operasyonel bir anlaşmanın imzalanmasını engellemektedir.


Kişisel bilgilerin korunması konusundaki yeni mevzuatın kabul edilmesi ve uygulanması ile bağımsız bir üst kurulun kurulması kilit konular olmaya devam etmektedir. Kanun uygulayıcı memurlar için uluslararası standartlar çizgisinde bir etik kanunu kabul edilmeyi beklemektedir. Türkiye, yasa uygulayıcı kolluk kuvvetlerinin bölgesel işbirliği konusunda çabalarını sürdürmelidir.


Örgütlü suçlarla mücadele konusunda ilerleme sağlanmıştır. Örgütlü suçlarla mücadele için ulusal bir strateji kabul edilmiştir. Kaçakçılığa karşı, yeni mevzuatı Türk Ceza Kanununun ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun yeni hükümlerine uyarlamayı amaçlayan, yeni bir kanun kabul edilmiştir. Yeni bir kanunla Telekomünikasyon Kurumu, siber suçları önlemek konusunda izleme, denetleme ve eşgüdüm ile görevlendirilmiştir. Bahsekonu kanun, diğer kanunlardaki cezai hükümlere atıfta bulunarak, internet yoluyla işlenen suçlarla mücadeleyi öngörmekte; korsan yayıncılığa karşı koruma ile diğerlerinin yanı sıra çocuk pornografisiyle mücadeleyi amaçlamaktadır.


Örgütlü suçlarla mücadele ulusal stratejisi somut bir eylem planıyla tamamlanmalı ve bu çerçevede uygulanmalıdır. Suçla daha etkin mücadele için altyapı ve adli tıp incelemeleri için teçhizat güçlendirilmelidir. Soruşturmalarda kurumlar arası işbirliği, veri koruma ve adli yetenek geliştirilmeyi bekleyen unsurlar olmaya devam etmektedirler.


İnsan ticareti ile mücadelede ilerlemeler devam etmiştir. İnsan ticareti suçlarına ilişkin olarak, adli uygulamanın etkinliğe kavuşturulması için, mevzuatta değişiklik yapılmıştır. İçişleri Bakanı insan ticareti üzerinde çalışan bütün personele bir genelge yayımlamış ve bunu konu hakkındaki bir el kitabı izlemiştir. 2006 yılında 422; 2007 Eylül ayı sonuna kadar ise 279 insan ticaretine karışan kişi tutuklanmıştır. 2007 Eylül ayı sonuna kadar 122 kişiyi kurtaran, insan ticareti mağdurlarına yönelik, ücretsiz acil yardım hattı uluslararası görüşmelere de açılmıştır. 2006 yılında 246 mağdur tespit edilmiş ve bunlar gönüllü olarak ülkelerine geri gönderilmiştir. 2007 yılının ilk dokuz ayında, 124 mağdur tespit edilmiştir. Bunlardan 101’i gönüllü olarak ülkelerine geri gönderilmiştir. İnsan ticareti mağdurları, sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen iki sığınaktan yararlanmaya devam etmektedirler. İnsan ticareti ile mücadele konusunda, Kırgızistan ve Moldova ile işbirliği ve bilgi değişimi protokolleri imzalanmıştır. İnsan ticareti ile mücadelenin geliştirilmesi için bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri düzenlenmesi gerekmektedir.


Kara para aklama ile mücadele için Fasıl 4’e bakınız.


Terörizmle mücadeleye ilişkin müktesebata uyum konusunda ilerleme kaydedilmiştir. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu halen temel merci olmaya devam etmektedir. Yeni çıkarılan Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun, Mali İstihbarat Birimi olan Mali Suçları Araştırma Kurulunu (MASAK) terörizmle mücadeleye ilişkin şüpheli işlem belgelerini toplamakla yetkilendirmiştir. Türkiye, Nükleer Terörizmin Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme’yi ve Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ni onaylamamıştır. Mali
Eylem Görev Gücü’nün (FATF) terörizmin finansmanı, özellikle de teröristlere ait malvarlıklarının dondurulması ve el konulması konusundaki dokuz tavsiye kararına uyum sağlama konusunda bir ilerleme olmamıştır.


Uyuşturucuyla mücadele konusunda ilerleme kaydedilmiştir. Kasım 2006’da AB Uyuşturucu Stratejisi ve AB Uyuşturucu Eylem Planı 2005–2012 ile uyumlu bir Ulusal Strateji kabul edilmiştir. Türk Polisi tarafından üye devletler ve diğer ülkeler ile işbirliği içerisinde bazı başarılı operasyonlar gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonlarda önemli miktarda uyuşturucu ele geçirilmiştir. Kontrollü teslimat konusundaki ortak eylemler devam etmiştir. Ulusal Uyuşturucu Merkezi’nin (Reitox Focal Point) insan kaynakları güçlendirilmiştir. Bir uyuşturucu bilgi ve belge merkezi faaliyete geçmiştir. Türkiye, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’ne (EMCDDA) ilk ulusal raporunu sunmuştur. Yeni Ulusal Uyuşturucuyla Mücadele Stratejisi’nin uygulanmasına yönelik bir eylem planının kabul edilmesi, uyuşturucu talebinin azaltılmasında ve veri toplanmasında ilerleme kaydedilmesi kilit konulardır. Ulusal Uyuşturucu Merkezi’nin insan kaynaklarının güçlendirilmesi önem arz etmektedir.


Tedavi merkezlerinin kapasitesi yetersizdir. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin çalışmalarına tam anlamıyla katıldığında, Türkiye’nin EMCDDA standartlarıyla uyumlu bir bilgi toplama ağı geliştirmesi gerekmektedir. İlgili kurumlar arasındaki işbirliği güçlendirilmelidir.


Türkiye, Merkezi Dublin Grubu’na üye olma isteğini iletmiştir. Ankara’da bir mini-Dublin grubu kurulması konusunda bir ilerleme kaydedilmemiştir.


Gümrük işbirliği alanında bir miktar ilerleme sağlanmıştır. Polis ve gümrük yetkililerinin işbirliği neticesinde ele geçirilen uyuşturucu miktarında bir artış kaydedilmiştir. Gümrük Müsteşarlığı’nın insan kaçakçılığını önlemedeki etkinliği de artmıştır. Gümrük Müsteşarlığı için
bir risk yönetimi stratejisi ve eylem planı hazırlanmıştır. Risk analizi, narkotik, örgütlü suçlar ve gözetim konularında gümrük memurlarına eğitim verilmiştir. Slovenya ve Sudan ile karşılıklı idari yardımlaşma anlaşmaları imzalanmıştır. Veri korumaya ilişkin özel bir mevzuatın olmayışı, suça ilişkin gümrük işbirliği bağlamında sorun teşkil etmektedir.


Avronun sahteciliğe karşı korunması alanında, sahte banknotların ve madeni paraların analizi ve sınıflandırılmasına ilişkin uzmanlık mevcuttur ve idari kapasite yeterlidir. Sahtecilik izleme sistemi faaliyettedir. Sistemin yeni yapılar kurulması ve mevzuata yaptırımlar eklenmesi suretiyle tamamlanması gerekmektedir.


Sonuç
Türkiye, mevzuatını müktesebatla ve adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarındaki AB uygulamalarıyla uyumlaştırma konusunda ilerleme kaydetmeye devam etmiş olup; Türk mevzuatı belirli ölçüde AB müktesebatıyla uyumludur.


Organize suç, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı alanlarında ilerleme sağlandığı söylenebilir. Polis işbirliği ve dış sınırlar konularında önemli boyutta ve sürekli çabalara ihtiyaç bulunmaktadır. Aynı durum, bir iltica kurumu tesis edilmesinin gerekli olduğu, göç ve iltica konuları için de geçerlidir.



Hukuki metinler.jpg
Hukuki Metinler

Ulusal Mevzuat · Uluslararası Sözleşmeler ve ilgili mevzuat · AİHM Kararları · BMMYK Kılavuz İlkeleri · BMMYK EXCOM Kararları · Türkiye İlerleme Raporları · BM İnsan Hakları Kitapçıkları · Geri Kabul Anlaşmaları · TBMM Genel Kurul Tutanakları · TBMM Soru Önergeleri